2 Aralık 2013 Pazartesi

Narın Bilinmeyen Faydaları

Hem tadı hem de görüntüsüyle hemen hemen herkesin sevdiği narın bilmediğiniz faydalarını öğrenmeye ne dersiniz?



  • Göğüs kanserini önler: Nar suyu ve özleri kanser ilerlemesini önlemede büyük katkı sağlıyor.


  • Yüksek kan basıncını düşürür: Nar, yağlı yemek yemeğe bağlı olarak ortaya çıkan yüksek tansiyonun düşürmede oldukça etkilidir.


  • Bağışıklık sistemini güçlendirir: İçerisindeki C vitamini sayesinde bağışıklık sisteminin güçlenmesine ve yorgunluğun giderilmesine yardımcı olur.


  • Yaşlanmayı azaltır: Nar, antioksidan yönünden zengin olduğu için yaşlanmayı geciktirme konusunda çok etkilidir.


  • Böbrekleri korur: Vücutta bulunan zararlı toksinlere karşı böbrekleri korur.


  • Kalp hastalığını önler: Damarlar içerisinde yer alan kolesterol sentezini yok ederek kalp hastalıklarından korunmaya yardımcı olur.


  • Karaciğeri korur: Nar, karaciğer hücrelerini yeniler ve korur.

1 Aralık 2013 Pazar

Bağışıklık Sistemini Güçlendirmenin Yolları

Kış ayının etkisini hızla göstermeye devam ettiği şu günlerde hastalıklar da birer birer kapımızı çalmaya başladı. Hastalıklardan korunmak, bağışıklık sisteminizi güçlendirmek için önlemlerinizi daha almadıysanız bize kulak verin.



Bağışıklık sisteminizi güçlendirmek için ilk yapmanız gereken bağışıklık sisteminizi güçlendirecek bir beslenme programı yapmak.Hastalıklardan korunmak için vitamin ve mineral yönünden zengin beslenmeniz gerekli. Bunun için özellikle tüketmeniz gereken besinler arasında portakal,mandalina,greyfurt,kivi,yeşil biber, roka, sarımsak yer alır.



Aşırı yağlı besinler tüketmekten kaçınmalısınız. Özellikle zeytinyağlı yiyecekler yemeye dikkat edin. Protein yönünden zengin beslenmeye çalışın.



Hareketsiz bir yaşam da hastalıklara neden olabilir. Bunun için düzenli olarak egzersiz yapmaya ve fast food tarzı yiyeceklerden uzak durmaya çalışın.



Vücut direncinizi artırmak için yoğurt,süt,kefir gibi besinlerden tüketmeye çalışın. Bunun yanında bol taze meyve ve sebze tüketmeye çalışın. Haftada en az iki gün balık yemek de vücut direncinizi artırmada önemli bir adım olacaktır.



Antioksidan kapasitesi yüksek gıdalar bağışıklık sisteminizi kuvvetlendirir. Bunun için yemeniz gereken besinlerin başında ceviz, enginar, brokoli, kuşburnu, semizotu gelir. Ayrıca salatalarınıza 1 tatlı kaşığı keten tohumu ekleyerek vücut direncinizi de kuvvetlendirebilirsiniz.






30 Kasım 2013 Cumartesi

Çabuk Yağlanan Saçlardan Sıkıldınız mı?

Çabuk yağlanan saçlarınızdan sıkıldınız mı? O halde sizler için derlediğimiz çözüm önerilerimize bir göz atın…



  • Bilindiğinin aksine saçı günlük yıkamak daha fazla yağlanmasına neden olmaz. Tam tersi saçı sık yıkamak saç derisinde biriken yağı arındırır. 

  • Yağlanmayı önleyen şampuan yoktur. Sadece daha iyi temizleme özelliği olan şampuan vardır. Bu yüzden çok yağlı olan saçlar için yağlanmayı önleyici türden olan şampuanları kullanmak daha iyi bir çözüm olur.

  • Kremli ve hacim verici şampuanlar yağlı saçlar için pek tavsiye edilmez.

  • Saçı yıkadıktan sonra iyice durulamaya dikkat edin.

  • Yağlı saçlar için yumuşak yapan şampuanlar iyi bir seçim olmaz.

  • Kepeğe karşı kullanılan şampuanları haftada 2 defa kullanın.

  • Saçınızı çok sıcak suyla yıkamayın.

  • Saçınızı uzun süre fönle şekillendirmeyin.

29 Kasım 2013 Cuma

Zayıf Görünmenin Sırları

Vücudunuzdaki farklı bölgelerdeki fazlalıkları doğru kıyafetlerle kapatabilirsiniz…


 


Baldırlarınızdan şikayetçiyseniz:


  • Bol paça pantolonlar

  • A kesim elbiseler

  • Kalın siyah opak çoraplar

  • İnce topuklu ayakkabılar  giyerek olduğunuzdan daha zayıf görünebilirsiniz.

 


  • Platform topuk ayakkabılar

  • Desenli çoraplar

  • Kısa pantolonlar

  • Etek boyu asimetrik olan elbiseler  giyerek kilolarınızı saklayamazsınız.

 


 


Basenlerinizden şikayetçiyseniz:


  • Bol paça pantolonlar

  • Hayvan desenli üstler

  • Dar kesim ceketler

  • Topuklu ayakkabılar giyerek kilolarınızı daha rahat saklayabilirsiniz.

 


  • Düz taban ayakkabılar

  • Erkek arkadaşın ceketleri

  • Hayvan desenli etekler

  • Beli pileli pantolonlar giymemeye özen göstermelisiniz.

 


Kollarınızdan şikayetçiyseniz:


  • Düz kollu tunikler

  • Bol kesimli kollar

  • V yaka tişörtler

  • Dirsekte biten bluzlar giyerek fazlalıklarınızı daha rahat kapatabilirsiniz.

 


  • Kolsuz elbise veya bluzlar

  • Askısız üstler

  • Kısa ve kabarık kollar

  • Çok dar tişörtler giymemeye dikkat etmelisiniz.

 


 



Zayıf Görünmenin Sırları

24 Kasım 2013 Pazar

Sabahları Güzel Uyanmanın Sırları

Sabah kalktığınızda kendinizi iyi hissetmek istiyorsanız önerilerimizi dikkate alın.


 


  • Eğer sabah kalktığınızda gözlerinizde oluşan şişkinliklerden çok sıkıldıysanız kafein içeren göz kremini kullanmalısınız. Bu krem gözlerinizde oluşan şişkinliği azaltmaya yardımcı olacaktır.

 


  • Kıvırcık saçlara sahipseniz  saçlarınızı kurutup da yatağa girerek büyük bir hata yapmış olursunuz. Kuru saç yastıkta daha fazla elektriklenir ve olduğundan daha kabarık bir görünüme kavuşur. O nedenle gece yatmadan önce saçınızı yukarıdan at kuyruğu yapın.

 


  • Sabah kalktığınızda karnınızın dümdüz olmasını istiyorsanız yatmadan önce son iki saat yemek yemeyi bırakmalısınız. 

 


  • Sabahları şişkinlik problemi çekenler rezene çayı içmeyi deneyebilirler. Eğer tadı çok kötü geliyorsa limonla tatlandırabilirsiniz. 

 


  • Sabahları onca hazırlığın içinde bir de yüzünüzdeki makyaj lekeleriyle uğraşmak istemiyorsanız mutlaka yüzünüzü iki kere temizleyip yatmalısınız. Sağlıklı bir cilt için ilk önce temizleme sütü ardından da tazeleyici jel kullanmalısınız. 

 


 



Sabahları Güzel Uyanmanın Sırları

19 Kasım 2013 Salı

10 Adımda Kusursuz Makyaj

Yaptığınız makyajın yüzünüzde her zamankinden daha güzel durmasını istiyorsanız dikkat etmeniz gereken bazı noktalar var. Gelin kusursuz makyajın püf noktalarına bakalım…


 


  • Fondöteni oldukça ince sürerseniz cildiniz doğal bir görünümde olacaktır. Eğer cildiniz kuruysa fondötene nemlendirici de eklemelisiniz. 

  • Gözleriniz küçükse göz kalemini gözlerinizin dışına sürmelisiniz. Eğer büyük gözlere sahipseniz göz kalemini gözlerinizin içine sürün.

  • Kirpiklerinizi olduğundan gür göstermek istiyorsanız göz kapağınıza eyeliner sürebilirsiniz.

  • Kirpiklerinizin uzun görünmesi için maskarayı kirpiklerin üstünden yana doğru sürmeyi deneyin.

  • Allığı yüzünüze uygularken elmacık kemiklerinizin en sivri noktasına en koyu tonu uygulayın.

  • Dudaklarınızın dolgun görünmesi için dudağın ortasına diğerlerinden daha koyu tonda bir renk uygulanmalıdır.

  • Dudak kaleminizi de rujunuzun iki ton koyu rengi sürmeye dikkat edin.

  • Kullandığınız kapatıcının cilt rengine göre olmasına dikkat etmelisiniz.

  • Bakışlarınızın daha canlı olması için göz altlarındaki morlukları kapatıcıyla kapatmanız gereklidir.

  • Eyelinerı uygularken gözün dış kısmından içine doğru uygulamaya çalışın.

 



10 Adımda Kusursuz Makyaj

30 Ekim 2013 Çarşamba

Kabaran Saçlara Son!

Saçları dalgalı veya kıvırcık olan kadınlar başta olmak üzere birçok kadının muzdarip olduğu bir konu var: Kabaran saçlar. Çeşitli yollar denenir, bakımlar yapılır ama bir türlü istenilen sonuç alınamaz. Eğer siz de bu sorunu nasıl aşacağını düşünenlerdenseniz bizim önerilerimize göz atmanızda fayda var.


 


  1. Saçlarınızı katlı kestirin

Katlı kesim saçların kabarmasını engeller. Şekillendirici ya da köpük kullanarak saçlarınızın şekillenmesinde daha iyi sonuç alabilirsiniz. Saçlarınızı yıkadıktan sonra kurutma makinesiyle değil de kendi halinde kurumaya bırakın. Bu yöntem saçlarınızın kabarmasını önler.


 


2.    Saçlarınızı tepede toplayın


Saçlarınızı yıkadıktan sonra kendi halinde bırakın. Saç kurutma makinesiyle kurutmanız daha fazla kabarmasına neden olur. Islak saçlarınızın nemini aldıktan sonra tepeden topuz yaparak kurumasını bekleyebilirsiniz. Böylelikle hem kabarmamış hem de şekli bozulmamış olur.


 


3.    Saçlarınızı her gün yıkamayın


Saçları her gün yıkamamak kendi şeklini zamanla kaybetmesine ve daha fazla kabarmasına neden olur. Çok fazla kabaran saçların 2-3 günde bir yıkanması daha uygun olur.


 


4.    Kalın uçlu tarak kullanın


Çok fazla kabaran saçlar sık uçlu tarakla tarandığında daha fazla kabarır. O nedenle saçlarınızı tarayacağınız zaman mümkün olduğunca kalın uçlu tarak kullanmaya dikkat edin. Kalın uçlu tarak saç uçlarınızın kırılmasını da engeller.


 


 


 


 


 



Kabaran Saçlara Son!

9 Ekim 2013 Çarşamba

10 Adımda Metabolizmayı Hızlandırma Yolları

Havaların hızlı bir şekilde soğuduğu şu günlerde metabolizma hızımızda da yavaşlamalar olabilir. Basit yöntemlerle alacağınız önlemlerle bu süreci kolaylıkla atlatabilirsiniz.


  • Günde 3 ana ve 2 ara öğün olmak üzere sağlıklı besinler tüketmeye özen gösterin.

  • Çay ve kahve metabolizma hızınızı artırmaya yardımcı olur. İçerisine şeker ve süt koymadan tüketmelisiniz.

  • Kendinizi bir anda aç bırakmayın. Gün boyu sık ve az yemek yemeye özen gösterin ve bunu bir alışkanlık haline getirmeye çalışın.

  • Su tüketmek metabolizmanızı hızlandırmada yardımcınız olacaktır. Sürekli tüketmeye çalışın.

  • Eğer diyetteyseniz kesinlikle yemeyi birden bırakmayın. Bu metabolizmanızın yavaşlamasının en önemli sebeplerinden biridir.Yemek miktarlarınızı yavaş yavaş azaltın.

  • İçerisinde antioksidan da barındıran yeşil çay hiç bir şey yapmasanız bile metabolizmanızın hızlanmasına yardımcı olur. Her gün mutlaka içmeye dikkat edin.

  • Hızlı olan metabolizmanın anahtarlarından biri de düzenli uykudur. Yaşam kalitenize ve uykunuza çok dikkat edin.

  • Aç karnına yapacağınız egzersizler kalori harcamanıza yardımcı olmaz. Bu nedenle egzersizlerden önce mutlaka az da olsa bir şeyler yemeye dikkat edin.

  • Tek tip egzersizlerden uzak durun. Yapacağınız her türlü egzersiz vücudunuzdaki kasları çalıştırır ve böyle metabolizmanızı daha rahat hızlandırırsınız.

  • Bir sağlık sorununuz yoksa acı yemeye çalışın. Acı yemek vücudunuzun daha fazla enerji yakmasına yardımcı olur.


10 Adımda Metabolizmayı Hızlandırma Yolları

8 Ekim 2013 Salı

Evde Yapılabilecek Doğal Maskeler

Her zaman elinizin altında bulunan malzemelerle maske yapmak nasıl fikir? Hem doğal hem de ucuz malzemelerle cilt sorunlarınızdan kurtulabilirsiniz. İşte size evde yapılabilecek doğal maske tarifleri:


 


Elmayla Gelen Güzellik: Bir elmayı rendeleyip iki çay kaşığı balla karıştırın. Hazırladığınız karışımı sivilceli bölgelere uyguladıktan sonra 15 dakika yüzünüzde bekletin. Maskeyi cildinizden çıkarırken ilk önce ılık suyla ardından da soğuk suyla durulayın.


 


Nane Ferahlığı: Az miktarda naneli diş macununu birkaç damla ılık suyla karıştırın. Diş macununun jel olmamasına dikkat edin. Hazırladığınız karışımı lekelerin üzerine uygulayıp yüzünüzde 5 dakika bekletin. Durulama işlemini soğuk suyla yapın. 


 


Domatesin İyileştiriciliği: Bir adet domatesi iki parçaya ayırın. İki yarısını da yüzünüze masaj yaparak uygulayın. Domatesin yüzünüzde kurumasını bekleyin. Kuruduktan sonra durulayın. Domatesi sivilcelerin üzerine uygulamamaya dikkat edin.


 


Karpuzlu Maske: Göz kararı kadar aldığınız bir parça karpuzu ezip püre haline getirin. Püreyi yüzünüze uygulayıp bekletin. Cildiniz gerilene kadar bekledikten sonra önce ılık suyla ardından da soğuk suyla durulayın.


 


Süt Banyosu: Bir parça ekmeği sütün içine batırıp ıslatın. Islanan ekmeği sivilcenizin üzerine koyup 20 dakika bekletin. Yüzünüzü ılık suyla durulayın.


 



Evde Yapılabilecek Doğal Maskeler

7 Ekim 2013 Pazartesi

Cilt Kuruluğunu Nasıl Önleriz

Cilt kuruluğu, hemen hemen her kadının sıkıntısıdır. Özellikle de mevsim geçişlerinde çokça canımızı sıkar. Cilt nemini kaybeder, matlaşır hatta pul pul dökülür. Ancak bunların hepsini önlemek mümkün. Yediğiniz besinlere dikkat ederek bu sorunların üstesinden kolaylıkla gelebilirsiniz. Ve her zaman parlayan, sağlıklı bir cilde sahip olabilirsiniz.


Cilt Kuruluğunu Önlemek İçin Almanız Gereken Besinler:


- Cilt kuruluğunu önlemek için en fazla dikkat etmeniz gereken şey bol su tüketmek. Özellikle kış aylarında su tüketimi azaldığından vücudun nemi azalır.


-Süt, soya fasulyesi, yeşil yapraklı sebzeler… yani B vitamini içeren besinleri tüketmek gerekir.


-Kivi, çilek, turunçgiller, yeşil biber gibi C vitamini yönünden zengin besinleri tüketerek cildinizin nem dengesini koruyabilirsiniz.


-A vitamini içeren besinleri tüketerek de cildinizin kurumasını önleyebilirsiniz. Havuç, ceviz, buğday gibi besinleri tüketmeniz cildinizin nem dengesini düzenler.


 



Cilt Kuruluğunu Nasıl Önleriz

22 Ağustos 2013 Perşembe

Bebeğe İsim Seçerken Nelere Dikkat Edilmeli?

Bebeğiniz, vereceğiniz ismi hayatı boyunca taşıyacağı için çok dikkatli karar vermeniz gerekir. Sadece sizin sevdiğiniz bir isim olması ya da aile büyüklerinden birinin adı olması yeterli olmamalı. Dikkat etmeniz gereken birkaç husus var. Bu noktaları dikkate alarak doğru isme karar verebilirsiniz.


 


İsim ve soyadının uyumu


Bebeğinize  koymak istediğiniz ismi soyadıyla birlikte sesli bir şekilde birkaç defa söyleyin. Kulağınıza hoş geliyorsa adaylar arasında bulundurabilirsiniz.


 


Pozitif bir isim koyun


Çocuğunuzun pozitif bir isim taşıması karakteri açısından da oldukça faydalı olacaktır. İnsanların adını ilk duyfuğunda ona karşı olumlu bir tavır takınmasını sağlayabilirsiniz.


 


Uniseks isimleri iki defa düşünün


Bazı isimler duyulduğunda kadın mı erkek mi olduğu hakkında bir ipucu vermez. Bu da özellikle iş yaşamında karışıklıklara, eğitim hayatında zorluklara neden olabilir. Bu nedenle çocuğunuza uniseks bir isim vermeden önce iyice düşünmenizi tavsiye ederiz.


 


İsmin kolay söylenebilmesi


Çocuğunuzun ileriki yaşamında eğitim ve iş hayatında başka ülkelerde çalışma olasılığını da göz önünde bulundurun. Başka diller tarafında söylenmesi zor olan bir isimden ziyade telaffuzu daha kolay bir isim tercih etmeniz faydalı olabilir.


 


 


 



Bebeğe İsim Seçerken Nelere Dikkat Edilmeli?

20 Ağustos 2013 Salı

Uzun Evliliğin Sırları

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürlüğü evlecenek çiftler için iletişim becerileri artırmaya yönelik “Evlilikte İletişim ve Yaşam Becerileri” isimli bir kitap çıkardı. Bu kitapta mutlu bir evliliğe ulaşmak için çeşitli tavsiyeler bulunuyor. Kitapta özellikle eşinize hergün en az 10 dakika ayrılmasını tavsiye ediyor. Çifler birbirine ayırdıkları bu zaman içinde o gün neler yaptıklarını paylaşabilir ya da birlikte yapmayı sevdikleri etkinlikleri yapabilirler. (Film izlemek, oyun oynamak, çay içmek…)


Eşinize gün içinde mutlaka güzel sözler söyleyip onu psikolojik olarak rahatlatmakta olmazsa olmazlardan. Onun başarılarını, olumlu özellikleri övün ve mutlu olmasını sağlayın. İçten gelen bir öpücük ya da sarılma aranızdaki sevgiyi daha da kuvvetlendirecektir.


Özellikle erkekler çok sevseler dahi bunu göstermekte biraz zorlanırlar. Çiftler sevgilerini göstermekten, dile getirmekten çekinmemelidir. Bunların dışında aşağıdaki önerilerimize de kulak vermenizi tavsiye ederiz:


Saygı: Eşlerin birbirine mutlak saygı duyması gerekir. Aranızda tartışmalar, kırgınlıklar olsa dahi bunu saygısızlık boyutuna geçirmeyin. Çiftlerin karşılıklı olarak birbirine duydukları saygı ilişkiyi daha doyumlu hale getirir.


Sevgi: Sevginiz sadece sizde kalmasın. Bunu eşinizle paylaşmaktan korkmayın.


Destek: Eşinize her türlü durumda destek olun. Onun yanında olduğunuzu ona hissettirin.


Empati: İletişim kurarken onun ne dediklerini anlamaya, hissetmeye çalışın ve bunu ona gösterin.


Takdir: Hoşunuza giden davranışları takdir etmekten çekinmeyin.


Cesaretlendirme: Sizin desteğinize ihtiyaç duyduğunda ya da bir işte kararsız kaldığında onu cesaretlendirin.


Dikkat: Eşinizin isteklerine dikkat edin.


 



Uzun Evliliğin Sırları

19 Ağustos 2013 Pazartesi

Temizliğin Püf Noktaları

Bazı lekeler vardır ki ne yapsak hangi ürünü kullansak nafile. Harcadığımız zamana mı yanalım boşa harcadığımız paralara mı? Ama artık düşünmenize gerek kalmadı. Size vereceğimiz basit yöntemlerle en inatçı lekeden kurtulmak bile çok kolay olacak.


 


En zor leke: Yağ lekesi


Kadınlara sorsak temizlemesi en zor leke nedir diye büyük çoğunluğun yağ lekesi diyeceğinden eminiz. O halde sizlere bu dertten kurtulmanın formülünü veriyoruz. Yapmanız gereken suyu ve kabartma tozu karıştırıp yumuşak bir hamur elde etmek. Bu hamuru lekenin üzerine uygulayın ve biraz bekleyin. Durulama yaptıktan sonra lekeden eser kalmadığını göreceksiniz.


 


Zaman öldüren ocak temizliği


Bütün günün yorgunluğunun üzerine güzel bir akşam yemeği yedikten sonra üzerinize çöken rehavetle kafanızı bir çeviriyorsunuz karşınızda kurumuş lekelerle ocağınız size bakıyor. Nasıl temizlesem de hem ocağa zarar vermesem hem de kolay olsa diye düşünedurun biz size işin püf noktasını söyleyelim. İhtiyacınız olan malzemeler kabartma tozu ve su. İki malzemeyi karıştırıp macunumsu bir kıvam elde edin. Bunu ocağınızın üzerine sürün. Fırçayla ovalayın. 5 dakika bekledikten sonra tertemiz bir ocak göreceksiniz.


 


Halı temizliği


Halılarınız çeşitli ev kazalarının, sakarlıkların bir numaralı kurbanıdır her zaman. Her lekelendiğinde yıkamaya verme imkanı da bulamayabilirsiniz. Çeşitli leke çıkarıcılar işinize yaramıyorsa ihtiyacınız olan şey bizde saklı. Basit bir yöntemle lekelerden kurtulabilirsiniz. Halınıza mısır unu döküp fırçalayın. Kirlerden hızlı bir şekilde kurtulacaksınız. Eğer daha da iyi bir sonuç elde etmek istiyorsanız soda ve halı şampuanı da kullanmanızı öneririz.


 


Kahve lekesi


Dikkatsiz bir komşunun koltuğunuza kahve dökmesi hiç hoşunuza gitmez. O anda misafirinize önemli olmadığını hemen halledebileceğinizi söyleseniz de lekeyi nasıl çıkaracağınızı düşünürsünüz. Malum kahve lekesi kolay kolay çıkan lekelerden değildir. Size vereceğimiz yöntemle işiniz oldukça kolaylaşacak. Ilık suyla yumurta sarısını karıştırın. Lekenin üzerine döküp 2-3 dakika bekleyin. Durulama yaptıktan sonra mükemmel sonucu göreceksiniz.


 


Fırın temizliği


Fırın temizliği oldukça zahmetli ve zaman alıcıdır. Bu işi kolaylıkla ve hızlıca halletmek istiyorsanız bize kulak verin. Bir şişede su, soda ve kabartma tozunu eşit miktarlarda karıştırın. Bir gün bekledikten sonra fırınınıza uygulayabilirsiniz. Nemli bezle duruladıktan sonra tertemiz bir fırınınız olmuş olacak.


 


Kan lekesi


Ufak kazaların delili kıyafetinize değen kan lekeleridir. Basit bir yolla bu lekeden kurtulabilirsiniz. Soğuk suyun içerisine tuzu ekleyin. Bunu lekeli bölgeye döküp üstte kalan tuzla da ovalayın. Durulama yaptıktan sonra kıyafetin eskisi gibi olduğunu göreceksiniz.


 


Su lekesi


Mobilyalarınız ne kadar temiz olursa olsun üzerlerinde kalan su lekeleri oldukça rahatsız edicidir. Bunu ortadan kaldırmak için nemli bir beze mayonezi dökün. İyice emmesini sağlayın. Bu bezle mobilyanızı silin. Lekelerin ortadan kalktığını göreceksiniz.


 


Evye temizliği


Mutfağınızdaki evyede kalan su lekeleri canınızı sıkıyorsa bu tarifi denemelisiniz. 1 litre suyun içine 4 kaşık kabartma tozu dökün. Bezi bu suyla ıslatıp evyenizi silin. Parlayan evyeniz yeni gibi görünecek.


 


Ayakkabı temizliği


Ayakkabı temizliği özellikle kış aylarında oldukça zordur. Bunu kolay bir şekilde halletmek mümkün. Kuru bir beze diş macunu dökün ve ayakkabınızı silin. Daha sonra durulamak için farklı bir bez kullanın. İşlem bittiğinde ayakkabılarınız yeni gibi görünecek.


 


Gümüş parlatma


Misafirleriniz için sakladığınız çatal ve bıçakların zamanla matlaşması hiç hoş olmaz. Bunun için yapmanız gereken ılık su dolu kabın içerisine kabartma tozu ekleyip eşyaları bu kabın içinde bekletmek. Çıkardığınız eşyaları sodaladığınız süngerle silin. Son işlem olarak da eşyaları soğuk suyla durulayın. Böylece parlayan gümüşler elde edeceksiniz.


 


 



Temizliğin Püf Noktaları

18 Ağustos 2013 Pazar

Mutfağınızı Kullanışlı Yapmanın 10 Yolu

Kadınların evde en fazla zaman geçirdikleri yer hiç şüphesizki mutfak. Bu nedenle mutfağınız ne kadar kullanışlı olursa işiniz o kadar kolay olur.


 


1- Temizlik yapmadan mutfaktan çıkmayın


Yemek yendikten hemen sonra kullandığınız eşyaları temizleyin. Tezgahın üzerinde bırakıp giderseniz işiniz olduğu zaman önce temizliğe girişmek zorunda kalırsınız. Aniden gelen bir misafiri ya da kuruyan lekelerin yayacağı kokuyu söylememize gerek bile yok.


 


2. Tezgah ve dolaplarınızın boyu size göre olsun


Mutfakta en fazla zamanı siz geçirdiğinize göre bütün dolaplar ve tezgah sizin rahatınıza göre olmalı. Çok alçak ya da çok yüksek dolaplar rahat hareket etmenizi engeller. İleride çeşitli sağlık sorunlarıyla karşılaşmak istemiyorsanız bu önerimizi dikkate alın.


 


3-Sürekli kullanılan eşyaları alt raflara koyun


Yemek yaparken sürekli en yukardaki dolaplara tırmanmak çok sinir bozucu. Bu nedenle hangi eşyaları sürekli kullandığını belirleyip bunları altta yer alan raflara koymanız hem sağlığınız hem de zamanınız açısından iyi olur.


 


4- Kullanılmayan eşyalar dışarı


Çok uzun zamandır kullanmadığınız eşyalarınız varsa emin olun onları bu saatten sonra da kullanmayacaksınız. O zaman dolabınızda durup yer işgal etmelerine de gerek yok. Acilen onları elden çıkarmanız gerekiyor.


 


5- Tezgahın üzerinde çok eşya olmasın


Tezgahınızın üzerinde ne kadar az eşya olursa kullanım yeriniz o kadar fazla olur ve daha rahat hareket edersiniz. Eşya yığınıyla dolu bir tezgah yemek yapma zevkinizi de elinizden alır. Bu yüzden hergün kullanmadığınız eşyaları dolaplara koyun.


 


6- Cam kavanozlar temin edin


Cam kavanozlar hem sağlığınız açısından faydalıdır hem de içerisinde ne olduğunu görebileceğiniz için zamandan tasarruf  etmenizi sağlar. Bütün kapları açıp içlerine bakmak istemiyorsanız plastik kapları ve kavanozları atıp cam kavanozlar alın.


 


7- Bozuk eşyaları tamir edin


Menteşesi düşmüş bir dolabın kafanıza düşmesini istemiyorsanız bozuk olan yerleri hemen o anda tamir edin veya ettirin.


 


8- Kendinize uygun köşeleriniz olsun


İşlerinizi daha rahat yapabilmek için  köşelerinizi belirleyin. Yemek yapma köşesi, bulaşık köşesi… Ocağa, buzdolabına yakınlık derecelerine göre  kullanım alanlarınızı ayarlayabilirsiniz.


 


9- Eksik listesi yapın


Yemek yaparken ihtiyaç duyduğunuz malzemeler eksildiği zaman listenize ekleyin. Market alışverişinde unuttuğunuz bir şey olursa sonrasında geri dönmek oldukça yorucu olabilir. Listenizi unutmamak için buzdolabının üzerine asabilirsiniz. Böylece sürekli güncelleyebilirsiniz de.


 


10- Mutfak yemek yapmak ve yemek içindir


Mutfağınızı çalışma odası, oturma odası veya misafir ağırlama odası olarak kullanmayın. Bu mutfakta daha fazla eşya dolayısıyla daha kalabalık bir görüntü oluşturur.


 


 


 


 



Mutfağınızı Kullanışlı Yapmanın 10 Yolu

17 Ağustos 2013 Cumartesi

Çocuklara Yemek Yedirmenin Yolları

Anne ve babaların en çok şikayet ettikleri konulardan biridir iştahsız çocuklar. Sürekli yemek seçen, aç olmadığını söyleyen çocuğunuza karşı nasıl davranacağınızı şaşırırsınız. Ama belki de çocuklara yemek yedirmenin yolu o kadar da zor değildir. Yapmanız gereken şey çocuğunuza  bilinçli bir şekilde yaklaşmak.


Çocukla inatlaşmak ters etki yapar


Yemek yemesi konusunda çocuğunuzla inatlaşırsanız zamanla onun her isteğini yemek kozuyla size yaptırdığını görebilirsiniz. Çocuğunuz sizin ona yemek yedirme konusundaki ısrarınızı görür ve sizin onaylamadığınız her noktada bunu bir pazarlık aracı olarak kullanır.


 


Çocuğunuza örnek olmalısınız


Yemek masasındaki davranışlarınız, oturma biçiminiz, konuşmalarınız çocuğunuzun yemek yeme alışkanlıkları üzerinde etkili olur. Kendi yemeğinizi bitirmeden masadan kalkıp da çocuğunuza yemeğini bitirmesini söylemeyin. Yemek masasında çocuğun hoş vakit geçirebileceği, keyifli ortamlar yaratmaya çalışın. Bu güzel anlar çocuğun yemek yemesini destekleyebilir.


 


Yemek porsiyonları çocuğa göre olmalı


Tabağa kendi yiyebileceğiniz kadar değil çocuğunuzun yiyebileceği kadar yemek koyun. Kendi hızında yemesi için süre verin. Ama bu süre yarım saati geçmesin.  Yemekleri çocuğunuzun yiyebileceği büyüklükte koyun. Küçük parçalar halinde doğranmış besinler çocuğun yemesini zorlamaz.


Eğer çocuğunuzun sevmediği bir yiyeceği yedirmeye çalışıyorsanız bu besinlerden eğlenceli figürler yaparak tabağına koyabilirsiniz. Bu şekilde yemekle eğlenceyi bağdaştıracak ve yemediği yemeği de yiyecektir. Eğer hala yemek istemiyorsa o besinin eş değerinde farklı bir besinle takviye edebilirsiniz.


Çocuklar bazı zamanlarda sürekli aynı besine yönelebilirler. Onun haricindeki hiçbir şeyi yememezlik edebilirler. Bu noktada biraz sabırlı olmalı ve bu zamanın geçmesini beklemelisiniz.


Sürekli yemek ayrımı yapan çocukları arkadaşlarıyla aynı masaya oturtmayı deneyin. Sevmediği yemeği başka bir biçimde yapın ve çocuğunuzun önüne koyun. Arkadaşlarıyla yemek yerken farklı bir şeyi denemek konusunda daha açık olabilir.


 


 


 


 



Çocuklara Yemek Yedirmenin Yolları

16 Ağustos 2013 Cuma

Bebeğimin Cinsiyetini Nasıl Bulurum?

Bir kadının hamile olduğunu öğrendikten sonraki en çok merak ettiği şey bebeğinin cinsiyetinin kız mı yoksa erkek mi olacağıdır. Bunu öğrenmek için birkaç ayın geçmesi gerekir. Ya da o zaman geldiyse bile bebek ultrasonda cinsiyetini göstermeyebilir. Eğer meraklı bir anne adayıysanız sizlere çocuğun cinsiyetini önceden tahmin etmenin eğlenceli yollarını gösterebiliriz. Eğer sizler de bebeğimin cinsiyetini nasıl bulurum diye düşünüyorsanız sizler için hazırladığımız eğlenceli yazımızı beğeneceğinizi düşünüyoruz.


 


Tatlıcı mısınız, ekşici mi?


Hamileyken gecenin bir yarısı eşinizi yataktan kaldırıp turşu almaya gönderiyorsanız güzel bir kızınız olabilir. Ya da komşunuzun yaptığı güzel kokulu kekten canınız çok çekiyorsa yakışıklı bir erkek bebek bekliyor olabilirsiniz. Hatta bununla ilgili geçmişten gelen bir sözümüz bile var: Ye tatlıyı doğur Hakkı’yı, ye ekşiyi doğur Ayşe’yi.


 


Alyansınızı çevirmeyi deneyin


Alyansınızı göbeğinizin üzerinde döndürün. Eğer yüzük sağa sola doğru hareket ediyorsa bebek kız, dairesel hareketler yapıyorsa bebeğiniz erkektir demektir.


 


Mide bulantıları


Mide bulantılarınız sadece sabahları varsa kız bebek bekliyorsunuz demektir. Çok az bulantınız varsa ya da hiç yoksa bebeğiniz erkek olabilir.


 


Karnınız yüksek mi, alçak mı?


Karnınız yukarı doğruysa bebeğin cinsiyeti kız, alçak yöndeyse bebeğin cinsiyeti erkek demektir.


 


Güzelliğiniz kızınıza geçiyor olabilir


Hamile kaldıktan sonra cilidiniz yıprandıysa, kendinizi eskisine göre daha az güzel hissediyorsanız bebeğiniz kız olabilir. Çünkü kız bebeklerin hamileyken annelerinin güzelliklerini çaldığı söylenir. Eğer hamilelik sizi olduğunuzdan daha da güzel yaptıysa erkek bir bebek bekliyor olabilirsiniz.


 


İdrar rengi belirleyici olabilir


İdrar renginiz koyu sarı renkteyse bebeğinizin cinsiyeti kız olabilir. Açık sarı bir renkteyse erkek bir bebek olabilir.


 


 


 


 


 


 


 



Bebeğimin Cinsiyetini Nasıl Bulurum?

15 Ağustos 2013 Perşembe

Kariyer Sahibi Annelere Öneriler

Hem başarılı bir iş kadını hem de ilgili bir anneyseniz işiniz oldukça zor demektir. Çocukla en iyi şekilde ilgilenmek ve bunun yanında da kariyeri korumak çok yorucu olabilir. Alacağınız ufak önlemlerle her işinizi halledebilir aynı zamanda kendinize de zaman ayırabilirsiniz.


 


Evdeki işleri sadece siz üstlenmeyin


Eve geldiğinizde hemen etrafı topluyor, yemek yapıyor, çocuğunuzla ilgileniyor ve işteki dosyaları da incelemeniz gerekiyorsa teslim bayrağını çok yakında açacaksınız demektir. Bütün bu koşturmaca normal bir insanın altından kalkabileceği bir yük değil. Bu nedenle evin yükünü tek başınıza yüklenmek doğru olmaz. Eşinizden veya büyük çocuğunuz varsa onlardan yardım isteyin. Kendi eşyalarını toplamalarını, odalarını düzenlemelerini, alışverişte size yardım etmelerini isteyebilirsiniz. Bulaşıkları makineye dolduran bir eş, kendi yatağını kendi toplayan bir çocuk size evde oldukça yardımcı olur.


 


İş programınızı belirleyin


İşinizde gereğinden fazla çalışmak kariyeriniz açısından oldukça iyi olabilir. Fakat ilgilenmeniz gereken bir aileniz olduğunu da unutmamalısınız. Gece geç saatlere kadar çalışmak, sık sık iş yemeklerine çıkmak ailenizle geçireceğiniz zamanlardan çalar. Bu da ailenizin mutlu anlarında onlardan ayrı olmanıza neden olur. Eğer çok önemli bir toplantınız varsa eşinizle konuşup ondan evdeki işlerle ve çocuklarla ilgilenmesini isteyebilirsiniz.


 


Sabahlarınızı planlamak işinizi kolaylaştırır


Sabah yapmanız gereken işleri bir önceki günün gecesinden hazırlarsanız sabahları aceleyle hareket etmenize gerek kalmaz. Örneğin işte giyeceğiniz kıyafetleri hazırlayabilir, akşam yemeği için önceden yapılabilecek hazırlıkları yapabilir, çocuğunuzun yemeğini hazırlayıp dolaba koyabilirsiniz. Bu şekilde işlerinizi biraz hafifletebilirsiniz.


 


Eşinize zaman ayırın


Bütün koşturmacaların içinde unutmamanız gereken çok önemli biri var: Eşiniz. Eşinizle eskisi gibi vakit geçiremeseniz de en azından haftada bir günü başbaşa yemeğe çıkmaya ayırmalısınız. Çocuklarınızı annenize veya yakın olduğunuz bir arkadaşınıza bırakabilirsiniz. Bu şekilde eşiniz de ona vakit ayırdığınız için mutlu olacaktır.


 


Kendinize vakit ayırın


Enerji depolamak için zaman zaman molalara ihtiyacınız olabilir. Hafta sonları sabah yürüyüşüne çıkabilir, arkadaşınızla alış verişe gidebilir, spor yapabilirsiniz. Bu şekilde yeni haftaya enerji dolu bir şekilde başlayabilirsiniz.



Kariyer Sahibi Annelere Öneriler

13 Ağustos 2013 Salı

6 Adımda Şık Olma Rehberi

Şık olma biz kadınlar için olmazsa olmazlardandır. Peki şık olmak için nelere dikkat etmeli, neleri yapmalıyız? Bu yazımızdaki tavsiyeler ile daha şık bir görünüme kavuşabilirsiniz.


 


Aksesurların Mucizesi

Aksesurlar deyim yerindeyse her zaman bir kurtarıcı vazifesi görürler. En pasaklılarımız bile güzel bir takı ya da çanta ile son derece şık bir afete dönüşüveririz. Eğer aynanın karşısına geçtiğinizde yeterince şık olmadığınızı düşünüyorsanız giysilerinizin yanına mutlaka uyumlu aksesuarlar ekleyip güzel bir kombin oluşturun.


Her Zaman Hazır Ol

Hayatta ne zaman ne ile karşılaşacağımız belirli olmadığı için gardırobunuzda mutlaka ütülü ve temiz şık bir kombin bulunsun. Bir arkadaşınız aniden sizinle buluşmak istediğinde ütü yapmak için ya da elbise seçmek için vaktiniz olmayabilir ve rüküşlük abidesi olarak arkadaşınıza rezil olabilirsiniz.


Giysilerine İyi Davran

Giysiler sürekli kullanımdan ya da kötü kullanım sonucunda eskirler. Bu eskime belirtileri şık olmanıze engel olur ve moralinizi bozabilir. Eğer her zaman bakımlı görünmek istiyorsanız giysilerinize de her zaman iyi bakmalısınız.


Planlı Ol – Şık Ol

Her gece yatmadan önce yarın için neler yapacağını ve yarın ne tür giysiler giymenin uygun olacağını planlayın. Tabi ki sadece plan ile yetinmeyip giymek istediklerinizi giyilmeye hazır hale getirmeniz gerekiyor. Böylece hem yarın ne giysem diye düşünüp vakit kaybı yaşamazsınız hem de güne uygun bir giysi ile daha şık görünürsünüz.


Yeniliklere Açık Olmak İyidir

Giyim ve aksesuar tarzınızı arada değiştirmek ve farklı kombinler yapmak her zaman için iyidir. Böylece hem giyim tarzınızda tekdüzeliğe düşmezsiniz hem de size ne uygun olan tarzları kendiniz bulabilir ve daha şık olabilirsiniz.


Modayı Takip Et

Modayı yakından takip etmek, farklı seçenekleri görmek sizin ufkunuzu açacaktır. Degileri karıştırmak, moda sitelerini gezmek, alışveriş sitelerini takip etmek yeni fikirler edinmenizde ve tarzınızı oluşturmanızda yardımcı olacaktır.


 



6 Adımda Şık Olma Rehberi

İç Çamaşırı Alırken Dikkat Etmeniz Gerekenler

İç çamaşırı alırken ve iç çamaşırlarınızı kullanırken mutlaka aşağıdakilere dikkat etmeniz gerekir.


İç Çamaşırı Alırken:

Almış olduğunuz iç çamaşırının %100 pamuk olmasına dikkat edin.


Sentetik iç çamaşırları aşırı terleme ve mikrop birikimi yaptığından kesinlikle bu tür çamaşırlardan uzak durun.


İç çamaşırını alırken kumaşı aşırı sert ya da yumuşak olanları tercih etmeyin.


Aşırı beyaz çamaşırlardan uzak durmalısınız. Beyazlık çamaşırın kumaş dokusuna zarar verir.


Kaliteli ve kendini kanıtlamış firmalardan alışveriş yapın. Ucuz almak için sağlığınızla oynamayın.


İç çamaşırını mutlaka beden ölçünüze uygun bir büyüklükte seçin. Aşırı sıkan çamaşırlar sağlığınızı olumsuz yönde etkileyebilir.


İç Çamaşırını Kullanırken:

Yıkama yapmadan önce mutlaka iç çamaşırının etiketindeki yıkama talimatlarını okuyun ve bu bilgilere göre makineye atın.


İç çamaşırları esnek bir yapıya sahip olduğu için asarken ya da üzerinizden çıkarırken fazla çekiştirmeyin.


Beyaz renkli iç çamaşırlarını kaliteli bir çamaşır suyu ile yıkayın.


 


 



İç Çamaşırı Alırken Dikkat Etmeniz Gerekenler

11 Ağustos 2013 Pazar

Düğüne Giderken Giymemeniz Gerekenler

Düğünler bir çok tanıdığın buluştuğu, insanların kaynaştığı önemli ortamlardır. Bu gibi ortamlarda belki de en önemli şeylerden biri de ne giydiğimizdir. Genelde yazılarımızda sizlere neler giymeniz gerektiğ konusunda küçük tavsiyeler verdik. Bu yazımızda tam tersi olarak düğüne giderken giymemeniz gerekenleri söyleyeceğiz.


Jean Pantolandan Kaçının


Gideceğiniz düğün iyi tanımadığınız kişilerin olsa bile o düğüne salaş bir jean pantolan ile gitmeyin. Jean pantolon genelde günlük hayatta giyilmesi gereken bir giysi. Böyle özel günlerde sizi daha şık gösterecek pantolonlar giymenizde fayda  var.


Derin Göğüs Dekoltesi


Özel davetlerde seksi giyinmek hoşunuza gitse bile düğün bu davetlerin arasında olmamalı. Bundan dolayı düğüne giderken dekolte oranını iyi ayarlamalısınız. Gelinden daha fazla dikkat çekmek insanların tepkisine denen olabilir.


Süper Mini


Düğünde mini elbise giyebilirsiniz fakat süper mini giymek çok iddialı olabilir. Normal zamanda bile süper mini giymek uygun olmazken düğün gibi yerlerde giymek hiç uygun değil.


Hayvan Desenleri


Zebra, leopar desenlerini giymek hoşunuza gitse bile düğünlerde bu tür desenlerden kaçınmanızı öneririz. Çünkü bu tür desenler insanlların sizi düğün şarkıcısı sanmasına neden olabilir.


Aşırı Dar Giyinmeyin


Elbiyesi giydiğinizde külodunuz, leğen kemiğiniz ve göbek deliğiniz belli olursa bu elbise düğün için uygun değil demektir.


Göz Alıcı Parlak Renklerden Kaçının


Eğer amacınız o düğünde en fazla dikkat çeken biri olmak değilse neon renkli elbiselerden uzak durun. Ayrıca bu renkteki elbiseler insanların gözünü yorduğu için tercih edilmemesi gerekir.


Son Olarak Beyaz Renk


Düğünde gelinin hakim rengi beyaz olduğu için sizin bu rengi kullanmaktan kaçınmanızı öneririz. Bırakın en mutlu gününde beyaz renk gelinin olsun. Almış olduğunuz şık beyaz elibiseleri başka davetlerde rahatça kullanabilirsiniz.



Düğüne Giderken Giymemeniz Gerekenler

10 Ağustos 2013 Cumartesi

Renkli Giyinmenin Püf Noktaları

Hangi renkler birbiri ile uyar? Hangi renkler bir arada giyilmez? İşte tüm bu sorunların cevabını  yazımızda bulacaksınız.


Birinci Grup Renkler: Kırmızı – Mavi – Sarı


İkinci Grup Renkler:  Yeşil -Mor- Turuncu


Üçüncü Grup Renkler: Bordo – Çivit- Turkuaz – Dore


 


Kontrast Yaparak Giyinme:


Yukarda vermiş olduğumuz renklerden zıt  olanları karıştırarak giyinebilirsiniz. Mesela Kırmızı – Yeşil – Bordo


Tek Renk Giyinme:


Benzer renklerin tonlarını kombinleyerek güzel bir tarz yaratabilirsiniz.


 


Kurallar:


  • Konbininizde en fazla 3 farklı rengi kullanın.

  • Siyah ve beyaz tüm renklerle uyum içinde olduğundan istediğiniz renk ile kullanabilirsiniz.

  • Gri renkte çoğu renkle uyumludur. Bundan dolayı istediğiniz gibi kullanabilirsiniz.

  • Açık ve canlı renkleri kombininizin üst kısmında kullanmalısınız. Çünkü açık renkler yüzümüzü ve dekoltemizi daha belirgin gösterir.

  • Kapalı renkleri kombininizin alt kısmında kullanmalısınız.

  • Kombinde kullanacağınız renkler mutlaka bir ahenk içinde olmalı. Kombininizde baskın bir renk seçin ve diğer parçaları ona uygun renklerden seçin.

Bu renkleri Bir Arada Kullanmaktan Kaçının:


  • Yeşil – mavi

  • Kestane – siyah

  • Kırmızı – pembe

  • Lacivert – siyah

  • Mürdüm – mor

Hangi Ten Rengine Hangi Renk Uyar?


 


Saçlarınız Sarı, Kızıl ve Açık Kestane Tonlarında ve Cildiniz Soluksa:


Çikolata kahvesi ve kırmızı


Siyah ve beyaz


Haki ve çikolata kahvesi


Taba ve siyah


Gri ve siyah


Mor ve kestane rengi


 


Kahverengi Saç Tonları ve Mat Tene Sahipseniz:


Pembe ve turuncu


Kırmızı ve siyah


Yeşil ve bej


Kırmızı ve gri


Lila ve fıstık yeşili


Mürdüm ve bej


 


Koyu Kestane Saç ve Soluk Bir Cilde Sahipseniz:


Bej ve beyaz


Lacivert ve bej


Kestane rengi ve sarı


Kestane rengi ve kırık beyaz


Gri ve kestane rengi


 


 


 



Renkli Giyinmenin Püf Noktaları

9 Ağustos 2013 Cuma

Ütü Yapmanın Püf Noktaları

Kadınlara evde hangi işi yapmaktan nefret ediyorsunuz diye sorsak çok büyük bir kısmı aynı cevabı verir: ütü. Bu nedenle biz de sizler için ütü yapmanın püf noktaları nelerdir diye araştırdık. İşte dikkat etmeniz gereken noktalar:


 


 


Ütü yaparken en çok dikkat etmeniz gereken şey doğru hareket etmek olmalı. Ütülemeye hiçbir zaman kenarlardan başlamayın. Her zaman ortadan başlayıp kenarlara doğru hareket edin.


 


Doğru hareketin yanında ısı ayarını da doğru ayarlamanız gerekiyor. Her kumaş türü aynı ısıda ütülenirse işiniz bittiğinde hala kırışık olan kıyafetler veya yanmış bluzlar bulabilrsiniz. Yünlü kumaşlarınızı yüksek veya orta ısı ayarında ütüleyin. Pamuklular ya da keten kumaşlar için yüksek ısıyı tercih edin. Sentetik veya ipek kumaşları ütülerken orta ya da düşük ayarı kullanmalısınız.


 


Kıyafetlerinizin sarkmasını istemiyorsanız ütüleme yaparken dairesel hareketleri kullanmayın. Her zaman uzunlamasına ütülemeye çalışın. Kıyafetinizi ütüledikten sonra hemen asın. Bekletirseniz tekrar kırışacaktır.


 


Her kumaş türünün farklı ütüleme yöntemleri var. Bunları bilip ona göre hareket etmek işimizi kolaylaştırabilir.


Polyester


Polyester doğal bir kumaş türü olmadığı için çok çabuk ısınabilir. O nedenle ütülemeden önce mutlaka etiketinden ütü ısısına bakmalısınız.


 


Pamuklu kumaşlar


Eğer kıyafetiniz açık renkse düz tarafından buharlı ütüleme yapın. Koyu bir rengi varsa kıyafeti ters çevirip ütülemelisiniz. Böylece parlama olmasını önlemiş olursunuz.


 


Havlu ve tüylü kumaşlar


Kumaşı destek olacak bir yüzeye yerleştirip ütü bastırmadan buhar fışkırtarak ütüleyin.


 


Kadife kumaşlar


Ütü masasına kalın bir örtü serin. Kıyafeti ters tarafına çevirip bu şekilde ütüleyin.


 


Danteller


Dantellerinizi havlunun üzerine yerleştirin. Ütüyü bastırmadan buhar fışkırtarak ütüleyin.


 


Örgüler


Örgülerin dokularını bozmamak için doku boyunca ütüyü hareket ettirin. Ütüyü bastırıp ilerlemek yerine örgü üzerinde bastırıp kaldırın.


 


Metalik kumaşlar


Kesinlikle sıcak ütü uygulamayın. Kumaşın üzerine ütü bezi serip soğuk ayarla ütüleyin.


 


 


 



Ütü Yapmanın Püf Noktaları

7 Ağustos 2013 Çarşamba

Takılarımı Nasıl Düzenleyebilirim?

Takılar bizim vazgeçilmezimizdir. Her kıyafete ayrı kolye, küpe, yüzük… Zaman geçtikte liste de gitgide uzar gider. Ee bu kadar çok takıyı nasıl saklamak gerekir? Belirli bir düzeni olmalı ki aranılan şey hemen bulunsun. Tabiiki bir de birbirlerine karışma meselesi var. Kolyeler birbirine dolandı mı vay halimize. Ayır ayırabilirsen. Her sabah kalktığınızda bu stresi yaşamak istemiyorsanız takılarınızı düzenlemenin vaktinin geldiğini kabul etmelisiniz. Takılarımı nasıl düzenleyebilirim diye düşünmenize gerek yok. Yazımızı okuduktan sonra aklınızda çeşitli fikirler olacağından eminiz.


 


Takıları düzenlemek için işe gruplamayla başlayabilirsiniz. Öncelikle kolyeleri, küpeleri, yüzükleri, bileklikleri ayrı yerlere koyun. Eğer hala karışacak kadar çoksalar kendi içlerinde de gruplama yapabilirsiniz. Örneğin kolyeleri uzun ve kısalıklarına göre, küpeleri sallantılı ve küçüklüklerine göre ayırabilirsiniz. Bu şekilde işiniz çok daha kolay olur. Eğer set halinde kullandığınız takılarınız varsa onları hiç ayırmayın. Ayrı bir kutuya koyup muhafaza edin.


Dilerseniz takılarınızı kıyafetlerinizle kombinlediğiniz şekilleriyle de ayırabilirsiniz. Ya da renklerine uygun bir gruplama deneyebilirsiniz.


Takıları ayırdık tamam ama şimdi de bunları nerede saklayacağım derdi başlıyor. Son zamanlarda popüler olan takı dolapları oldukça kullanışlı olabilir. Bölmeli çekmeceleri sayesinde hiçbir takınız diğerine karışmaz. Dolabı koyacak yerim yok diyorsanız dekoratif de oldukça hoş duran takı askılarını deneyebilirsiniz. Hem oldukça şık bir görüntü oluşturması açısından  hem de takıları kolay erişilebilir hale sokması açısından ideal bir yol olabilir.


Bütün bunlardan farklı olarak kendinize ait bir takı saklama aracı istiyorsanız kendi askınızı kendiniz yapabilirsiniz. Yapmanız gereken şey  dilediğiniz büyüklükteki bir mukavvayı önce ince bir elyafla ardından da kadife bir kumaşla sarmak olmalı. Kenarlarını çerçeveletip daha kullanışlı olmasını sağlayabilrsiniz. Toplu iğne veya raptiye kullanarak takılarınızı istediğiniz gruplara ayırıp asabilirsiniz. Bu takı askılarını dilerseniz sadece bir takı grubuna yapıp diğerleri için de aynı şeyi uygulayıp daha fazla takı asma imkanı yaratabilirsiniz.


 



Takılarımı Nasıl Düzenleyebilirim?

6 Ağustos 2013 Salı

Sizin Epilasyon Yönteminiz Ne?

Epilasyon yöntemleri gün geçtikçe çeşitleniyor. Kimileri oldukça kolaylık sağlarken kimileri bütçemizi biraz zorluyor. Hangisi sağlıklı hangidi uzun süre dayanıklı karar vermek oldukça zor. Siz de kararsız kalanlardansanız yazımızı okuduktan sonra bir kez daha düşünebilrsiniz.



El ağdası

Eski zamanlardan beri kullanılan bir yöntem olan el ağdası evde şeker ve limon karışımıyla da yapılabilir. Kadınların uzun yıllardır beğenerek kullanmalarına rağmen içerisinde şeker olduğu için kıl köklerini beslediği söyleniyor. Bütün bunlara karşın oldukça iyi sonuç verdiği de söyleniyor. Yaptığınız ağdayı elinizle uygulayacağınız bölgeye yayıp kılların tersi yönüne doğru çekiyorsunuz. Yaklaşık bir aylık uzama süresi bulunuyor. Fakat belirttiğimiz gibi içerisinde şeker olduğu için kıl kökleri besleniyor ve kıllar hiçbir zaman azalmıyor. Oldukça acı verici olması da bir diğer nokta.



Epilatör

Hem zahmetsiz olması hem de pratiklik sağlaması açısından oldukça fazla tercih edilen yöntemlerden biri de epilatördür. Önceleri sadece bacaklarda uygulanabilirken yeni çıkan modelleriyle hassas bölgeler için de uygulanabilmesi önemli bir nokta. Epilasyonu yaparken cildin kuru olmasına dikkat etmelisiniz. Makineyi kılların çıkış yönünün tersine doğru kullanırsanız daha verimli bir sonuç elde etmiş olursunuz.  Yaklaşık bir aylık gibi bir süre koruyuculuğu olan epilatörlerin acı verici olmaları modelden modele göre değişebiliyor.



Sir ağda

Çam ağacının reçinesinden elde edilen sir ağda içerisinde şeker barındırmadığı için kıl köklerini beslemez aksine azaltır ve güçsüzleştirir. Bu nedenle de kadınlar sir ağdayı çok fazla tercih ederler. Sir ağda yaparken dikkat etmeniz gereken noktaların başında ağda kalıntılarını temizlemek geliyor. Ağda bittikten sonra kalıntıları sabunlu suyla temizlemeye kalkarsanız cildinizi tahriş edip acıtırsınız. Kalıntıları kolayca temizlemek için özel sir ağda mendillerini ya da yağlarını kullanmalısınız. Tek kullanımlık bezler halinde olan ağda oldukça işinizi kolaylaştırabilir. Sir ağda normal el ağdası gibi cildinize yapışmayıp sadece kıllara yapıştığı için acı miktarı minimuma iner.



Jilet

Uygulaması oldukça kolay ve acısız olduğu için oldukça yaygın bir kullanıma sahip. Dikkat etmeniz gereken şey kuru cilde uygulamamak. Uygulayacağınız bölgeyi sabunlayıp uygularsanız hem daha kolay hareket edebilir hem de herhangi bir yerinizi kesmemiş olursunuz. Uygulaması ne kadar kolaysa kılların geri dönüşü de o kadar hızlı olur. Hem de kalınlaşarak. Bu nedenle jileti kullanırken iki defa düşünmelisiniz.



Tüy dökücü kremler

Kullanımı oldukça pratik ve acısız olan bu yöntem jilete nazaran biraz daha uzun süreli koruma sağlar. Kıllar tekrar geri çıktığında gürleşme ve kalınlaşma da olmaz. Uygulamayı yapmadan önce cildinizin kuru olmasına dikkat edin. Kremi uygulayacağınız bölgeye sürün ve kullanım şeklinde yazan bekleme süresi kadar bekleyin. Süreyi geçirmemeye dikkat edin yoksa cildiniz tahriş olabilir. Süre bittikten sonra bölgeyi  yıkayabilirsiniz. Yalnız kremin içerisinde yer alan maddelere karşı alerjik reaksiyon gösterme riskine karşı önce cildinizin küçük bir bölümünde test edin.



İğneli epilasyon

Bu yöntem kıl köklerine ince bir iğnenin yerleştirilip köklerin yakılmasıyla uygulanıyor. Uygulama tekrarlandıkça kıllar giderek zayıflıyor ve sonunda yok oluyor. Oldukça etkili bir yöntem olmasına rağmen çok uzun zaman alması ve pahalı olması biraz düşündürücü. İğneler köklere yerleştirildikten sonraki yakılma kısmında kısa süreli bir yanma hissi olabilir. Seans bittikten sonra hemen dışarda gezmemenizi tavsiye ederiz. Çünkü 1-2 saat boyunca uygulama yapılan bölge kızarmış bir görüntüde olur. Koruma süresi bir ay olan yöntemde kesinlikle kendiniz kıllara almaya yeltenmemelisiniz.



Lazer epilasyon

Son zamanlarda oldukça yaygınlaşan bu yöntemin ön koşulu uygulama yapılacak kılların sert ve siyah olmasıdır. Ayrıca seanslar arasında kalan sürede cildinizi güneşten korumanız gerekir. Aksi halde kalıcı lekeler oluşabilir. Seansların ne kadar sürede yapıldığı uygulanan bölgeye göre değilmektedir. Kılları siyahlaştırmak için seans aralarında jilet kullanarak kılları kalınlaştırmanız istenebilir.



Epilight

Lazer, UV gibi ışınları içermeyen bu yöntemde yoğunlaştırılmış ışın tedavisi uygulanıyor. Herhangi bir acı hissettirmeyen yöntem kesin çözüm isteyenlerin son zamanlarda rağbet ettikleri bir yöntem. Yaklaşık 1.5-2 ay sonucunda tüylerden tamamiyle kurtulabiliyorsunuz.



5 Ağustos 2013 Pazartesi

Allığı Nasıl Sürmeliyim?

Makyajın her kadının güzelliğini bir kat daha ön plana çıkardığı doğru bir yaklaşım. Ama dikkat edilmezse bu güzellik bir anda sönüp gidebilir. Hatta yanlış sürülen allık komik bir görüntüye ulaşmanıza bile neden neden olabilir. Bütün bunları biliyor ve o zaman “Allığı nasıl sürmeliyim?” diye düşünüyorsanız bizi takip edin.



Çeşitli renklerde olan allık rengini seçerken kendi renk zevkinize veya kıyafetinize uygun rengi seçerseniz en önemli hatayı yapmış olursunuz. Allık seçiminde dikkat etmeniz gereken ten renginize uygun rengi seçmek olmalı.

Esmer bayanların tercihi toprak tonları olmalı. Bu şekilde yüz hatlarını daha da belirgin hale getirebilirler.  Açık tenli ya da sarışın bir bayansanız kullanmanız gereken tek renk şeftali tonları olmalı. Cildinize koyu gelecek bir allık sürerseniz komik görünebilirsiniz. Buğday tenli ve kumrallar seçimlerini pembeden yana yapmalı.

Ten renginizin dışında dikkate almanız gereken bir diğer ölçüt de yüz tipiniz olmalı. Her yüz tipi farklı ölçülerde olduğu için elmacık kemiklerinizi doğru şekilde vurgulamak çok önemlidir.



Yuvarlak yüzlüler

Yuvarlak bir yüze sahipseniz yapmanız gereken şey yüzünüzü ince göstermek. Bunun için de allığınızı şakaklarınıza, kaşlarınızın üst ve alt kısımlarına uygulamalısınız.



Uzun yüzlüler

Uzun bir yüzü olan bayanların yüzlerini daha oval gösterecek hareketlere ihtiyacı var. Yapmanız gereken allığı elmacık kemiklerinize, saç diplerinize ve çenenize uygulamak olmalı.



Oval yüzlüler

Oval yüzlü bayanlar allığı elmacık kemiklerine ve çeneye uygulayıp hafifçe dağıtmalılar.



3 Ağustos 2013 Cumartesi

Kırışıklıklara ve Sivilcelere Lavantayla Çözüm

Hiç olmadık zamanlarda yüzümüzde çıkan sivilceler oldukça sinir bozucudur. Ya da hafif hafif oluşmaya başlayan kırışıklıklar… Her iki sorun için de çeşitli kremler kullanırız ama hiçbiri kar etmez. Cildimize boşuna kimyasal şeyler sürmüş olduğumuzla kalırız. İhitiyacımız olan şey ise hem ucuz hem de doğal olan bir karışımdır. O zaman lavanta maskesi malzemelerini yazmakla işe başlayabilirsiniz.


 


Malzemeler


  • 1 su bardağı lavanta çiçeği

  • 1 su bardağı portakal suyu

  • 1 yumurta sarısı

  • 2 dilim kabuksuz salatalık

  • Doğal arı balı

  • Mısır unu

 


Hazırlanışı


  1. Lavanta çiçeklerini ve portakal suyunu karıştırıp bir kapta ısıtın.

  2. Salatalıkları iyice ezin ve karışımın içerisine ekleyin.

  3. Kalan malzemelerin hepsini karışıma ilave edip krem kıvamını alana dek karıştırın.

  4. Buzdolabında 3 saat bekletin.

 


Uygulanışı


Maskeyi 1 ay boyunca haftada en fazla 2 defa olmak üzere kullanın. Maskeyi yüzünüze uyguladıktan sonra yarım saat bekleyin ve çıkarırken de peeling yaparak çıkarın. Düzenli kullanımda yavaş yavaş hem kırışıklıklarınızın azaldığını hem de sivilcelerinizin gittiğini göreceksiniz.


 



Kırışıklıklara ve Sivilcelere Lavantayla Çözüm

2 Ağustos 2013 Cuma

Sirkeyle Gelen Güzellik

Cildinizin olduğundan daha güzel görünmesini istiyorsanız pahalı kozmetiklere dünya kadar paralar vermenize ya da güzellik merkezlerinin kapılarını aşındırmanıza gerek yok. Yapmanız gereken buzdolabından sirkeyi çıkarmak.


 


Parlak bir cilde sahip olmak istiyorsanız oldukça kolay hazırlanan sirke maskesini denemelisiniz. Bir şişe dinlenmiş içme suyuna bir çay bardağı sirkeyi koyun. Yüzünüzü bu suyla yıkayın. Vücudunuz için de banyo suyuna koyduğunuz 3-4 yemek kaşığı sirke cildinizin canlanmasını sağlyacaktır.


 


Sirke sadece cildinizin canlanmasını sağlamakla kalmaz. Bunun yanında enfeksiyona neden olan bakteri, virüz ve mayaların çoğalmasını engeller. Cildinizdeki yağlı bezeleri azaltır, soyulma ve pullanmalara karşı etkilidir. Cildinizin ph seviyesini düzenler. Kan dolaşımını hızlandırıp cildinizin nemlenmesini sağlar.


 



Sirkeyle Gelen Güzellik

31 Temmuz 2013 Çarşamba

Argan Yağıyla Gelen Mucize

Son zamanlarda ön plana çıkan argan yağı nedir, ne işe yarar diye merak edenler için araştırma yaptık. Tabiri caizse her derde deva bu mucizevi yağın etkileri oldukça fazla. Özellikle saç,yüz ve tırnak bakımında oldukça etkili sonuçlar almanıza yarar sağlayacak olan argan yağının etkilerini ve kullanımını kısaca özetleyelim:


 


Saça Faydaları


  • Saçtaki kırıkların oluşumunu engeller.

  • Saçı besler.

  • Matlaşmış ve yıpranmış saçlara parlaklık verir.

 


 


Saça Uygulanması:


Kafa derinizin ıslanacağı kadar yağı saçınıza uygulayın. Masajla derinize iyice yedirin. Ilık bir havluyla saçınızı sarın ve 30 dakika bekleyin. 30 dakika sonra saçınızı yıkayın.


 


Tırnaklara Faydaları:


  • Kırılgan tırnakları güçlendirir

Uygulanması:


Eşit mkiktarlarda limon suyu ve argan yağını karıştırın. Karışımın içne parmaklarınızı koyarak 15 dakika bekleyin. bu uygulamayı haftada bir gün uygularsanız tırnaklarınızın güçlendiğini görebilirsiniz.


 


Vücuda Uygulanması:


Duş aldıktan sonra avucunuzun içinde ısıttığınız argan yağını vücudunuza masaj yaparak uygulayabilirsiniz. Tekrar duş almanıza gerek kalmaz çünkü yağ hemen emilecektir.


 


Cilde Faydaları:


  • Cildinizi yumuşatır.

  • Göz altı kırışıklıklarının kaybolmasında etkili olur.

  • Hamilelik sonrası oluşan çatlakları giderir.

  • Sivilce tedavisinde etkili olur.

  • Kırışıklıkları azaltarak cildin sıkılaşmasını sağlar.

  • Hücreleri yenileyerek cildin canlanmasını sağlar.

 


Cilde Uygulanması:


Temizlediğiniz cilde birkaç damla yağı parmak uçlarınızda ısıtarak masajla uygulayabilirsiniz. Günün herhangi bir saatinde veya gece yatmadan önce uygulayabilirsiniz. Cildiniz yağı hemen emecektir. Tekrar durulama yapmanıza gerek kalmaz. Dikkat etmeniz gereken tek şey cildinizin temiz olmasıdır.


 


 


 


 



Argan Yağıyla Gelen Mucize

27 Temmuz 2013 Cumartesi

Anne Adayları İçin Sağlıklı Beslenme Rehberi

Hepimiz sağlıklı bir bebeğe sahip olmak isteriz. Peki bunun için neler yemeli, nelere dikkat etmeliyiz? İşte bu sorunun cevabını yazımızda bulabilirsiniz.


Anne adaylarının hamilelik boyunca  alması gereken özel takviyelerin başında folik asit, demir ve kalsiyum geliyor. Bu takviyelerin anne adaylarına faydalarına değinecek olursak:


Folik Asit


Folik asit kan yapımına yardımcı olur. Beğenizin organ gelişimini destekler ve sinir sistemini geliştirir. Eğer hamileliğiniz planlı hamile kalmadan önce de folik asit almaya başlayabilirsiniz. Eğer folik asidi besinlerden almak istiyorsanız koyu yapraklı yeşil sebze, tam tahıllı ürünler, turunçgiller, kuru yemiş, kuşkonmaz, bezelye ve börülceyi bolca tüketmelisiniz.


Demir


Demir hem annenin kan yapımını destekler hem de bebek için gereken demir ihtiyacını karşılar. Demir ihtiyacınızı karşılamak için tüketmeniz gereken yiyecekler şunlar:  kırmızı et, hindi, kuru kayısı, tam buğday ekmeği, yumurta, soya, kuru fasulye, bezelye, mercimek, nohut, bakla, domates, patates, üzüm, kuru yemişler.


C Vitamini


Almış olduğunuz demir takviyelerinin vücudunuzda emilmesi için c vitamini almak şart. C vitamini ihtiyacınızı narenciye, kivi, çilek, yeşilbiber ve brokoliden karşılayabilirsiniz.


Kalsiyum


Anne adaylarının hamilelik boyunca düzenli olarak kalsiyum almaları gerekiyor çünkü yeterli miktarda alım yapılmadığında bebeğin kalsiyum ihtiyacı anne iskeletinin çözünmesi yoluyla karşılanıyor. Kalsiyum ihtiyacınızı karşılamak için kalsiyumdan zengin süt ve süt ürünleri, yeşil yapraklı sebzeler, brokoli, soya fasulyesi, balık, tam tahıllı kahvaltılık gevrekler, şalgam ve badem yiyebilirsiniz.


Vejetaryan Anneler Dikkat!


Eğer hayvansal gıdaları tüketmiyorsanız demir, magnezyum, b12, ve d vitamini eksikliği görülebilir. D vitamini eksikliğinde anne adaylarının zehirlenmesi ve kemik erimesi sorunları meydana gelebilir. Ayrıca beslenmesine dikkat etmeyen annelerin çocuklarında eksik kilo, havale nöbetleri, kalp yetmezliği de görülebilir. Bundan dolayı vejetaryan olan annelerin mutlaka bir uzmana gidip profesyonel yardım alması gerekir.


 


 



Anne Adayları İçin Sağlıklı Beslenme Rehberi

26 Temmuz 2013 Cuma

Parfüm Kullanırken Dikkat Edilmesi Gerekenler

Dışarı çıkmak için en güzel kıyafetinizi giydiniz, kusursuz bir makyaj yaptınız. Son olarak parfümünüzü sıkıp çıktınız. Sevigiliniz sizi gördüğünde adeta size tekrar aşık oldu. Tam size sarılacakken durdu ve yüzünü buruşturdu. Parfümünüzü hiç beğenmediğini söyledi. İşte o an bütün hazırlığınızın boşa gittiğini görürsünüz. Böyle bir anı hiçbir zaman yaşamak istemiyorsanız parfüm kullanmanın püf noktalarını öğrenmek için bizi takip edin.


 


Parfümü temiz tene sürmelisiniz


Parfümünüzün kokusu ne kadar güzel olursa olsun eğer terliyken sıkarsanız faciayla sonuçlanan bir hareket yapmış olursunuz. Parfümünüzün güzel ve etkileyici kokması için teninizin temiz olması şart. Temiz ciltteki gözenekler açık olacağı için sıktığınız parfümü daha çabuk içine çeker.


 


Parfümü cilt tipinize göre kullanın


Kullandığınız parfümün kalıcı olmasını istiyorsanız cilt tipinize göre kullanmanız gerekli. Yağlı bir cildiniz varsa parfümü çok fazla sıkmanıza gerek yok. Çünkü yağlı ciltler diğerlerine göre parfümü daha fazla saklar. O nedenle çok fazla parfüm sıkarsanız ağır bir koku oluşturabilirsiniz. Kuru bir cilde sahip olanlar ise parfümleri arada yenilemeliler. Parfüm yağlı ciltlere oranla daha hızlı vücuttan atılır. Bu nedenle çok sık olmamakla birlikte arada parfümlerini yenileyebilirler.


 


Parfümün kalıcılığı sıktığınız yere göre değişir


Vücuttaki bazı bölgeler kokuları daha uzun süre saklar. Bu da o bölgelerin daha sıcak ve daha nemli olmalarından kaynaklanıyor. Eğer parfümünüzü bileklerinize, kulak arkanıza, boynunuza ve diz aralarına sıkarsanız daha kalıcı bir koku elde edebilirsiniz.


 


Her beğendiğiniz kokuyu kullanmayın


Parfüm alırken elbetteki sizin kokuyu beğenmeniz çok önemli. Ama dikkat etmeniz gereken şey parfümün şişede nasıl koktuğu değil sizin teniniz üzerinde nasıl koktuğu. Her tenin farklı bir kokusu olduğu için aynı parfüm herkeste aynı şekilde kokmaz. O nedenle parfümlerinizi almadan önce denemenizi tavsiye ederiz.


 


Üst üste en fazla üç koku deneyin


Parfüm denerken arka arkaya sıktığınız kokular birbirine karışır ve bu da doğru karar vermenizi engeller. Denemek istediğiniz  bir kokuyu sıktıktan sonra en az on dakika bekleyin. Parfümün asıl kokusunu işte o zaman anlayabilirsiniz. Bu yöntemi kullanarak doğru kararı verebilirsiniz. Ama en fazla üç farklı kokuyu denemeye dikkat edin.


 


Parfümleri buzdolabında saklayarak ömürlerini uzatabilirsiniz


Parfümlerin uzun süreli kullanılması için serin, kapalı ve karanlık yerlerde saklanması gerekir. Kokuların uzun ömürlü olması için en iyi saklanabilecek yer buzdolabıdır.



Parfüm Kullanırken Dikkat Edilmesi Gerekenler

20 Temmuz 2013 Cumartesi

Hamilelikte Kabızlıktan Kurtulmanın Yolları

Hamile kadınların genel bir şikayeti vardır: Kabızlık. Hormonlar hamilelik döneminde en yüksek seviyelerde olduğu için bağırsaklar da bu durumdan etkilenir. Besinleri sindirme süresi uzar, bağırsak hareketleri yavaşlar. Dolayısıyla kabızlık kaçınılmaz olmaya başlar.


Yavaşlayan bağırsak hareketleri hamilelikte normal sürenin iki katı zamana kadar bile çıkabilir. Bağırsaklar bu uzun sürede besinlerden daha fazla sıvı emer ve besinler daha da katılaşır.


Bebek anne karnında büyüdükçe bağırsaklar da daralır. Bu durum annenin hayat kalitesini daha da düşürür.


Hamilelik ilerledikçe annenin hareketleri kısıtlanır. Daha az ve daha yavaş hareket eder. Bu durumda bağırsak hareketleri olumsuz etkilenir. Genel olarak kadınlarda kansızlık olduğundan hamilelikte demir ilaçları da kullanılırsa bağırsak hareketleri iyice yavaşlar.


 


Ama bu durumun hayatınızın en özel anlarını kötü hatırlamanıza sebep olmasını izlemek zorunda kalmayabilirsiniz. Bazı önlemlerle bu sorunu kaldırabilir ya da en aza indirebilirsiniz.


  • Günde en az 6-8 bardak olmak koşuluyla su içerek bu duruma karşı koyabilirsiniz.

  • Kuru meyveler kabızlığa iyi geliz. Bol bol kuru meyve tüketmeye dikkat edin.

  • Her öğünde posalı yiyeceklerden de yemeye çalışın. Sebze ve meyveler, tahıllar, kuru baklagiller her öğününüzde sofranızda bulundurun.

  • Besinleri çok çiğneyerek yemeye özen gösterin.

  • Probiyotik bakteriler kabızlık sorununa çok iyi gelir. Bu nedenle probiyotik tüketmeye çalışın. Ancak doğal olarak tükettiğiniz probiyotikler mide asidinden etkilerini kaybedebilir. Mide asidinden etkilenmeyen tablet probiyotikler kullanırsanız faydasını daha çabuk görebilirsiniz. Eğer probiyotikli multivitamin kullanırsanız bağışıklık sisteminizi de güçlendirmiş olursunuz.

  • Bitki çaylarının kabızlık üzerinde etkili bir yöntem olduğu bilinir.

  • Hareket etmeniz bebeğiniz için bir tehlike oluşturmuyorsa günlük yürüyüşler de yapmak bağırsak hareketlerinizi olumlu yönde etkileyecektir.

 



Hamilelikte Kabızlıktan Kurtulmanın Yolları

19 Temmuz 2013 Cuma

Yumuşak Eller İçin Ne Yapmalıyım?

Kış aylarının soğuğu, temizlik ürünleri, kimyasal maddeler… Bütün etkenler bir araya gelince narin ellerimiz bir anda kupkuru ve çatlaklarla dolu oluverir. Eski yumuşak ellere geri dönmenin yollarını arıyorsanız bizi takip edin.


 


Kullandığınız sabuna dikkat edin


Elleri sık yıkamak temizlik açısından iyi olsa da ellerinizi kurutmanın önemli sebeplerinden biri de olabilir. Bu nedenle kullandığının sabunun nemlendirici özellikli olmasına özen göstermelisiniz.  Doğal sabunlar kullanırsanız kimyasal maddelerden de uzak durmuş olursunuz.


 


El kremini ihmal etmeyin


Cilt tipinize uygun bir el kremi edinip her zaman yanınızda bulundurmalısınız. Kuruyan ellere en büyük faydayı el kreminden alabilirsiniz. Daha etkili çözüm için elleriniz hafif nemliyken yüksek nem oranlı kremi kullanmalısınız.


 


Ellerinizi yıkadığınız suyun sıcaklığı çok önemli


Ellerinizi yıkadığınız suyun sıcak olması ellerinizin daha fazla kurumasına neden olur. Bu nedenle yıkama suyunun ne çok soğuk ne de çok sıcak olmamasına dikkat edin. Her zaman ılık suyu tercih edin.


 


Sık sık su için 


Suyun sağlık için faydalarını hepimiz biliyoruz. Vücut sağlığınızın yanı sıra cildinizin de su tüketimine ihtiyacı var. Bu nedenle her aklınıza geldiğinde su içmelisiniz.


 


Eldiven kullanın


Evde temizlik yaparken sık sık su ve çeşitli kimyasallarla temas halinde olursunuz. Bu da ellerinin çok daha fazla zarar görmesine neden olur. Eldiven kullanırsanız ellerinizi bu temastan korumuş olursunuz.


 


 


 


 



Yumuşak Eller İçin Ne Yapmalıyım?

Perde Seçiminde Dikkat Edilmesi Gerekenler

Evin önemli parçalarından biridir perde. Seçeceğiniz perde evdeki bütünlüğü sağlamak adına duvarların rengiyle, koltuklarla, halılarla, aksesuarlarla uyumlu olmalı. Sadece rengini ve modelini beğendiğiniz bir perde alıp eve getirirseniz tam bir faciayla karşılaşırsınız. Bunu yaşamamak için perde seçiminde dikkat edilmesi gerekenler listemize bir göz atmanızı tavsiye ederiz.


 


  • Eğer modaya ayak uydurmak istiyorsanız şimdilerde çok moda olan ip perdeleri deneyebilirsiniz. Bu iplerin üzerlerini boncuk, taş ya da püsküllerle süsleyerek hem modadan uzak kalmamış hem de kendi tarzınızı yansıtmış olursunuz.

  • Klasik çizgilere sahip bir eviniz varsa kalın ve düz perde kumaşlarını tavandan yere kadar asıp alt tarafa zarif bir tül kullanabilirsiniz. Böylece evinizle uyumlu bir şıklık yakalamış olursunuz.

  • Perdelerinizi kadife veya ipek kurdelelerle bağlayarak hoş bir görünüm yakalayabilirsiniz.

  • Farklı şekillerdeki kumaşları bir arada kullanarak güzel bir uyum yakalayabilirsiniz. Çiçekli, sade, çizgili, yuvarlak desenli… gibi kumaşları uyumlu olacak şekilde aynı anda kulanabilirsiniz.

  • Yatak odanız yüksek tavanlı ise klasik modellerde perdeleri tercih etmeniz daha sağlıklı olacaktır.

  • Pencere ve köşe arasında kalan duvarları perde ile kapatmak istemiyorsanız perde borularınızı şık süslerle süsleyerek farklı bir görünüm yakalayabilirsiniz.

  • Köşe pencerenizde bir odak noktası bulup bu kısmı daha farklı şekilde oluşturabilirsiniz. Romantik seçimlerle bu köşeye daha sıcak bir hava katabilirsiniz.

  • Perdeleri sabitlemek için perde mıknatısları kullanabilirsiniz. Ya da ahşap perde ambranslarını kullanarak daha hoş bir görünüm yakalayabilirsiniz.

  • Sade plise perdeler köşe pencereleriniz için çok sönük olacaktır. Bunun yerine kendinden büzgülü perdeleri kullanabilirsiniz.


Perde Seçiminde Dikkat Edilmesi Gerekenler

18 Temmuz 2013 Perşembe

Evde Manikür Nasıl Yaparım?

Kadınlar için tırnaklarının görüntüsü çok önemlidir. Manikür  sadece tırnakların değil ellerin de güzel görünmesini sağlar.


Zaman zaman kuaföre gidecek zaman bulamayabiliriz. O zaman manikürümüzü kendimiz yapmak zorunda kalırız. Ama yanlış bir uygulama hem kötü bir görüntüye hem de canımızın acımasına sebep olabilir. Bu durumları yaşamak istemiyorsanız sizi evde manikür yapımını anlatan yazımızı okumaya davet ediyoruz.


 


  • İlk önce işe tırnaklarınızı temizleyerek başlayabilirsiniz. Burada temizlikten kastımız tırnaklarda bulunan oje kalıntıları. Eğer küçük küçük de olsa oje kalıntıları varsa bunları mutlaka temizlemelisiniz.

  • Temizleme işlemi bittikten sonra tırnaklarınızı törpüyle şekillendirin. Ancak burada törpüyü tırnaklarınızın kenarlarına uygulamamaya dikkat edin. Aksi halde tırnaklarınızı zayıflatabilirsiniz.

  • Manikür yapabileceğiniz bir kabın içerisine dayanabileceğiniz kadar sıcaklıkta su, yarın limonun suyu ve gliserinli sıvı sabun koyun. Tırnaklarınızın diplerine vazelin ya da günlük kullandığınız kremi sürüp suyun içerisinde 4-5 dakika ellerinizi bekletin.

  • Ellerinizi sudan çıkarıp kurulayın.

  • Yumuşayan tırnak etlerinizi geriye doğru itin.

  • Et makasıyla tırnak etlerinizi geriye doğru itin. Bu işlemi yaparken çok dikkatli olun. Etinizi fazla kesip canınızı yakabilirsiniz.

  • İki elinize de aynı işlemi yaptıktan sonra ellerinizi kolonya ile temizleyin. Ellerinize krem sürerek masaj yapın.

 



Evde Manikür Nasıl Yaparım?

17 Temmuz 2013 Çarşamba

Makyaj Hileleri İle Kusurlarınızdan Kurtulun

Hokka Burun İçin:


Herkes hokka gibi bir burna sahip olmayabilir. Ama küçük dokunuşlarla dikkatleri burnunuzdan uzaklaştırabilirsiniz. Elmacık kemiklerinizi, dudaklarınızı ve gözlerinizi ön plana çıkaran bir makyaj yaparak dikkatleri burnunuzdan uzaklaştırabilirsiniz. Eğer dudaklarınıza çok koyu bir renk ruj sürerseniz bakışlarını yüzünüzün tam ortasına toplarsınız. Bu da burnunuzun dikkat çekmesine neden olabilir.


 


Yuvarlak Bir Yüzünüz Varsa:


Yuvarlak yüzlü bayanlardansanız elmacık kemiklerinizi geriye iterek daha hoş bir görüntü yakalayabilirsiniz. Elmacık kemiklerinizi, çene ucunuzu ve şakaklarınızı bronz bir allıkla renklendirin. Daha açık bir renk pudrayla da çene ucunuzu, alnınızı ve burnunuzu vurgulayabilirsiniz.


 


İnce Dudaklara Sahipseniz:


Dudaklarınız çok inceyse ve bu sizi rahatsız ediyorsa daha kalın dudak görünümü elde etmek için açık tonda bir kalemle dudak çevrenizi çizin. Ama belli olmayacak kadar doğal olması gerekir çizgisinin. buna dikkat etmeniz gerekiyor. Daha sonra kalemle aynı tonda bir ruj sürün.


 


Canlı Gözler İçin:


Gözleriniz çok yorgunsa ve çukur bir görüntüsü varsa bu durumu basit çözümlerle kurtarabilirsiniz. Gözlerinizin yorgun görüntüsünü ortadan kaldırmak için parıltılı bir far kullanıp göz kapağınıza eyeliner çekebilirsiniz.


Gözlerinizin çevresinde çok fazla çizgi varsa kapatıcınızı fırçanın üzerine boşaltıp çizgilerin üzerine sürün. Sonrasında süreceğiniz fondötenin kapatıcıdan açık tonda olmasına dikkat etmelisiniz.


Eğer gözleriniz birbirine çok yakınsa açık tonlarda bir göz farını gözlerinizin iç kısmından ortasına kadar sürün. Orta kısımdan dış köşeye kadar da koyu tonda bir far sürün.


 


Çıkık Bir Çeneniz Varsa:


Eğer çenenizin fazla çıkık olduğunu düşünüyorsanız ve bu durum sizi rahatsız ediyorsa yapmanız gereken şey normalde kullandığınızdan daha koyu tonda bir fondöteni çenenize ve boynunuza uygulamak olmalı. Eğer boynunuza uygulamazsanız arada bariz bir fark oluşur ve bu da rahatsız edici bir görüntü oluşturur.


Bu uygulamayı yaptığınız zaman dikkatleri gözlerinize çekmelisiniz. bunun için de daha çarpıcı bir göz makyajı yapmalısınız. Bunun yanında dudaklarınızı ön plana çıkaracak renkte rujlar tercih etmelisiniz.


 


Düşük Kaşlarınız Varsa:


Kaşlarınızın şekli normalden daha aşağıda duruyorsa elinize bir diş fırçası alın. Kaşlarınızı sert bir şekilde yukarıya doğru fırçalayın. Sonrasında jöleyle kaşlarınızın üzerinden geçin. Tekrar fırçayla şekil verdikten sonra kaşlarınızın düşük görünümünden kurtulduğunu görebilirsiniz.


 


Boynunuz Kısaysa:


Boynunuz canınızı sıkacak derecede kısaysa yapmanız gereken şey küpe takmak. Böylelikle dikkatleri boynunuzdan yüzünüze çekebilirsiniz.


 



Makyaj Hileleri İle Kusurlarınızdan Kurtulun

16 Temmuz 2013 Salı

Ayakkabı Seçerken Bunlara Dikkat

Denemeden Almayın


Denemeden aldığınız ayakkabının ayağınıza olmaması, yakışmaması, rahat olmaması … gibi çeşitli nedenler olabilir. Bütün bunları yaşamamak için siz siz olun ayakkabılarınızı denemeden alamayın.


 


Ayakkabının Şekli Çok Önemli


Eğer elbiseye uygun ayakkabı seçecekseniz ayakkabının şekliyle elbisenin görünümünün uyumlu olmasına dikkat edin. Öreneğin spor bir ayakkabıyla klasik kesimli bir elbiseyi bir arada kullanamazsınız. En sağlıklısı ayakkabı alırken birlikte giyeceğiniz elbiseyi de yanınıza almak olacaktır.


 


Kullanım Yerini de Hesaba Katın


Alacağınız ayakkabı ne kadar güzel olursa olsun kullanacağınız yere uygun olmazsa sonuç felaket olur. O nedenle ayakkabıyı nerde kullanacağınızı hesaba katarak seçim yapmalısınız.


 


Topuk ve Kıyafet Boyunu İyi Ayarlayın


Ayakkabı seçiminde elbise boyunuz da oldukça önemlidir. Kısa elbiselerin altına çok yüksek topuklu ayakkabı giymek hoş bir görüntü oluşturmaz. Ya da çok uzun elbisenin altına topuksuz bir ayakkabı giyerek elbisenizin yerlerde sürünmesini istemezsiniz. Bu nedenle aradaki dengeyi iyi ayarlamaya çalışın.


 


Renk Uyumuna Dikkat Edin


Ayakkabınızın renginin birlikte kullanacağınız elbisenin altında sırıtmaması için ikisi arasındaki renk uyumuna dikkat etmeniz gerekir. Aynı renk olması için uğraşmanıza gerek yok. Aralarında hoş bir uyum yakalamışsanız doğru yoldasınız demektir.


 


Elbise ve ayakkabı Arasında Denge Oluşturun


Karışık desenli ya da rengarenk bir elbisenin altına giyeceğiniz bir o kadar karışık renkli ayakkabı hiç hoş bir görüntü oluşturmaz. Doğru olan karışık renkli veya desenli elbiselerin altına sade renk ve desende olan ayakkabıları tercih etmektir. Tam tersi şekilde düşünürsek sade bir elbisenin altına giyeceğiniz renkli bir ayakkabı çok şık görünmenizi sağlar.


 


Nötr Renkler Kurtarıcıdır


Bir kadının dolabında her zaman nötr renklerde ayakkabı bulunmalıdır. Her çeşit ve renkte elbiseyle oldukça uyumlu olabilecek bu ayakkabılar günü kurtarmak için birebirdir.


 


 



Ayakkabı Seçerken Bunlara Dikkat

15 Temmuz 2013 Pazartesi

Göz Kalemini Nasıl Kullanmalıyım?

Kadınların silahı gözleridir. Çoğu zaman konuşmaya bile gerek kalmadan birçok şeyi gözleriyle anlatabilirler. Masumiyet, çekiciik, sinirlilik, sevgi… Bir kadının gözlerine bakarak hepsini anlayabilrsiniz. Mademki gözler bu kadar önemli o halde onların görüntüsü de bir o kadar önemli olmalı. Göz kalemini doğru şekilde kullanmayla bile gözlerinizi daha dikkat çekici hale getirebilirsiniz. Nasıl mı? Bizi takip edin.


 


  • Eğer gözlerinizin çekik görünmesini istiyorsanız üst ve alt kirpiklerinizin orta kısımlarından başlayarak göz bitimine kadar kalemi çekin.

  • Büyük gözlere sahipseniz ve olduklarından küçük görünmelerini istiyorsanız göz kalemini gözlerinizin iç kısımlarına çekin. Böylelikle gözleriniz daha küçük görünecektir. Eğer büyük gözlerden hoşlanıyorsanız o zaman göz kalemini gözlerinizin çevresine sürün.

  • Gözlerinizin daha kalkık görünmesi için üst kirpiklerinizin diplerine göz kalemini çekmeniz yeterli olacaktır.

  • Göz kalemini çekerken şakaklarınıza kadar uzatırsanız kedi gözlere sahip olabilirsiniz.

  • Göz kalemini çekerken  mümkün olduğu kadar aşağıya bakmaya çalışın. Üst kirpiklerinizin diplerine ne kadar yakın sürerseniz o kadar hoş bir görünüm elde edersiniz. Eğer kirpiklerin altına çekilen kalemden hoşlanıyorsanız bunun da mümkün olduğu kadar düzgün ve ince olmasına dikkat edin.

  • Beyaz tenli bir bayansanız kahverengi göz kalemi yüzünüzün hatlarını yumuşatabilirsiniz.

  • Gözleriniz birbirine yakınsa kalemi iki göz kapağınızın da ortasından başlayarak göz bitimine kadar sürmelisiniz.

  • Makyajınızın kusursuz görünmesi için sürdüğünüz farla uyumlu bir renk kalemi eyeliner olarak kullanabilirsiniz.

  • Eğer farınız bittiyse kalemi göz kapaklarınıza sürüp pamukla dağıtabilirsiniz.


Göz Kalemini Nasıl Kullanmalıyım?